Kadın her dönemde değerli olmanın simgesi olmuştur. Takı, ziynet eşyası gibi değerler kadınla bütünleşmiştir. Bu kadın olmanın doğasındandır ayrıca duygusal ihtiyacının bir belirtisidir.
Kadın değerli olduğunu, beğenildiğini , önemsendiğini bilmek ister. Bir kadının kalbine girebilmek için bu duyguları hissetmesi gerekiyor ve hissettirilmelidir.
Ataerkil toplumlarda erkek cinsiyetine sahip olanlar kadınlara duygularını ifade etmekten imtina ederler, hatta “ erkek adam duygularını belli etmez” ifadesi yaygındır. fakat hangi coğrafyada ve hangi kültürün kadını olursa olsun, bütün kadınlar bunları duymak ister.
Bir kadının hayatındaki erkeğe kendisini sevip sevmediğini sorduğunda, kadın erkeğe “beni seviyor musun?” dediğinde, erkek de “bilmiyor musun sanki?” diye cevap verir. Kadın “bilmek değil duymak istiyorum” dediğinde, erkek “bildiğin bir şeyi söylememin ne anlamı var ki?” diye cevap verir. Bu beyhude çaba günlerce sürebilir. Hâlbuki zamandan 2 saniye almayan o sözcükler kadın hayatında ve algısında çok farklılıklar ve farkındalıklar yaratabilir.
Kadınlar duygusal olarak çok naif ,hassas ve kırılgandırlar. Örneğin emek harcayarak yaptığın bir yemeğin beğenilmemesi, kadına dair tüm rollerinin eleştirilmesi, kilosu ile olumsuz cümleler kullanılması onları mutsuz eder. Bu konularda şakaya bile tahammül etmezler.
Özel günler kadınlar için ne anlamlıysa erkekler için o kadar pek o kadar anlam ifade etmez. evlilik yıldönümü , sevgililer günü, doğum günü, gibi günlerde hatırlanması ve bir hediye ile taçlandırılması kadınları çok mutlu eder.Burada genelde vurgu hediye gibi görünebilir fakat hediyeden daha çok verilen anlam onları mutlu eder. örneğin bir çiçek ya da güzel bir söz kadınları mutlu etmeye yeter.
Kadınlarla iletişim zor gibi görünse de bu çok önemli ayrıntılara önem ve özen gösteren erkekler için iletişim çok kolaylaşacaktır.